Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel, Marmara Cezaevi’nde gerçekleşen Filiz Kahveci ve İPA Başkanı Buğra Gökce‘nin nikah töreninde şahitlik yaptı.
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu‘nu ziyaret etti.
CHP Genel Başkanı, ziyaretler sonrasında Silivri’de açıklamalarda bulundu.
“KİM BU KARARI ALDIYSA TEŞEKKÜR EDİYORUZ”
Özel’in açıklamalarından bazıları şunlar:
* Geldiktemiz bir iş için geldik. Ancak bu iyilik işini haksızlıkla içeride bulunan arkadaşlarımızla birlikte bu şanssız yerde yapmak zorunda kaldık. Bu yüzden öncelikle şunu belirtmek isterim. Evlenme belgesini verirken Buğra ve Filiz’e, töreni tekrar edeceğimizi, milyonların kalbinin bu anda burada olduğunu ve çok kalabalık, çok neşeli bir törenle bunu tekrar yapacağımıza inancımızı göstererek orada sözlerimi tamamladım. Burada da aynısını ifade etmek istiyorum.
* Dün akşam saat 10’a 10 kala aileden bir kişiye Genel Başkan’a ve milletvekillerine ziyaret izni verilmedi. Sonrasında, ziyaret yaparlarsa diye hepimizi çok üzen bir yanıtla günü tamamladık. Sabah 7.30-8 civarında hangi aklın egemen olduğunu bilmiyoruz ama bunun için minnettarız.
* En azından AK Parti içinde vicdanlı bir ses gitmiş ve bir şeyler söylemiş. “Aileye izin verelim. Nikah şahidi de Genel Başkan olsun.” diye bildirildi sabah 9 itibariyle. Buna vesile olan kişiye, kişilere, sürecin bütününe rağmen, bütün kızgınlığımıza rağmen teşekkür ederiz.
* En azından bu anneler, babalar, kardeşler bir kısmına tanık oldu. Ankara Milletvekilimiz Umut Akdağ ile birlikte şahit olduk. Fotoğrafların cuma günü yayınlanması bekleniyor. Cezaevinin önünde Buğra olmadan bir fotoğraf çektirdik. Gelinin elindeki aile cüzdanı Silivri Cezaevi’nde sunuldu. Bu cüzdanı tutan elin içindeki yaşamın hakkında küçük düşüenler umarım.
“GELİNİN GÖZYAŞLARINDA BOĞULACAKLAR”
* Bize bu haksızlık hukukunu uygulayan akıl kim olursa olsun. Sabah erken saatlerde aileye anlayış gösterilmesi için devreye giren kişiye teşekkür ediyoruz ancak bu haksızlık hukukunu uygulayan kişi ya da kişilere en büyük tepkileri ortaya koyuyoruz. Bizi burada teslim alamazlar. Zulümlerinde, gelinlerin ve içerideki annelerin, evlatlarından boğulacaklar. Ahlaki üstünlük bizde. Vicdani üstünlük bizde.
* Şu an Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret ettim. 7 metre kutusunda, yerin 7 kat, göğün 7 kat üstünde büyük bir moral ile duruyor. Onu içeride tutanlar sarayda oturuyorlar ama yerin en dibinde, o psikoloji içindeler. Bu yüzden bedenin hapis olması değil, vicdanın hızlı bir şekilde düşmesi, vicdanlarda hapse düşmek önemlidir. Biz vicdanlarda dışarıdayız. Fiziksel olarak içeride tutabilirler. Zulüm son bulacak ve arkadaşlarımız oldukları gibi alınları açık, başları dik dışarıya çıkacaklar.
* Kadriye Kasapoğlu’nu ziyaret ettim. Dün söylediğim gibi, “12 yaşındaki Çınar’ın gözyaşlarını anlayacaksınız.” Bugün Kadriye Hanım’ın gözyaşlarına tanıklık ettik. Suçu ne? Suçu, Ekrem İmamoğlu döneminde kullanılan telefondur. Telefonunu değiştirmesini istemeleri ve yönlendirmesi nedeniyle suçlanan Kadriye Hanım’dır.
* Kadriye Hanım ilk tutuklandığında, 1 yıl önce satın aldığı arabanın eski bir tarihinden kaynaklı şüphelenildi. Fakat verdiği açıklamalar ve belgeler ile şüpheleri çürüttü. Yine de tutuklama talep edildi. Vicdan sahibi bir hakim tarafından serbest bırakıldı. Ancak telafon bahane edilerek başka bir hakime düşürüldü ve tutuklandı.
“AYRINTILAR DEVAM EDECEK…”