Diş eksikliği kalp krizi riskini nasıl artırıyor?

“`html

Özkan yaptığı açıklamada, “Diş kaybı, yalnızca estetik bir sorun olmanın ötesinde, diş çürüğü ve diş eti hastalıkları gibi durumlardan kaynaklanan çekimler kalp yetmezliğine zemin hazırlıyor. Geçtiğimiz günlerde Güney Kore’den elde edilen geniş kapsamlı araştırmalar, bu durumu bilimsel olarak destekliyor. Diş kaybı, genç bireylerde bile ciddi riskler taşımaktadır,” ifadelerini kullandı.

Diş Hekimi Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan.

Ağız ve diş sağlığı kalbiniz üzerinde ne gibi bir etkiye sahiptir?

Özkan, ağzın insan vücudunun giriş kapısı olduğunu vurgulayarak, “Bu kapıda yaşanacak herhangi bir bozulma, tüm beden sistemlerini etkileyebilir. Diş eksikliği, sadece ağız sağlığıyla ilgili bir sorun değildir; aynı zamanda kronik sistemik hastalıkların da tetikleyicisi konumundadır. Dişinizi kaybettiğinizde, beslenmenize katkıda bulunan diş eti, çene kemiği gibi diğer yapılar da olumsuz etkilenir,” dedi.

“Ağız sağlığı ile kalp sağlığı arasında doğrudan bilimsel bir bağlantı mevcuttur. Kalbini besleyen yol, dişlerden geçiyor. Yapılan çalışmalar, erken yaşta diş kaybının ilerleyen yaşlarda kalp yetmezliğine yol açabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle periodontitis gibi ciddi diş eti hastalıklarında, bakterilerin kan dolaşımına karışarak damar sertliği ve iltihaplanmalara sebep olduğu açıkça görülüyor.”

Genç bireyler de risk altında!

Bilimsel veriler, 65 yaş altı bireylerde de kalp krizi riskinin epey yüksek olduğunu gösteriyor. Özkan, “Özellikle sigara içenler, diyabet hastaları ya da yoğun stres altında yaşayanlar için erken diş kaybının kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri daha belirginleşiyor,” dedi. Peki, diş eksikliği kalp sağlığını nasıl olumsuz etkiliyor? Ağızdaki iltihap, kan dolaşımına sızar. Eksik dişin bulunduğu bölgede çene kemiği zamanla erir, diş eti çekilir ve çevresindeki dokular iltihap kapar. Bu iltihap, bakterilerin vücutta yayılmasına neden olarak bağışıklık sistemine baskı yapar ve kalp-damar sisteminde strese yol açar. Vücut, ağızdaki mikro enfeksiyonlarla savaştıkça kalp yavaş yavaş yetmezlik riski taşır. Damarların iç yüzeyi hasar görür, iltihaplanma sırasında damarların zarında mikro çatlaklar meydana gelir, bu durum da ateroskleroz (damar sertliği) ve hipertansiyon riskini artırır.

Kalp kası da bu süreçten etkilenir. Kalp, bu enfeksiyöz yükü kaldırabilmek için daha fazla çaba göstermek zorunda kalır. Sürekli devam eden iltihap durumu, kalp kasının işlevini bozar ve sonuç olarak kalp yetmezliği gelişir. “Dişi tedavi ettiğimizde, kalp sağlığı da iyileşiyor. Çünkü iltihap kaynağından bertaraf edildiğinde, beden dönmeye başlıyor,” şeklinde bir yorumda bulundu.

Kaybedilen dişler kalp krizi riskini nasıl etkiliyor? Çözüm önerileri neler?

Yapılan araştırmalara göre, her kaybedilen diş, kalp krizi (MI) ihtimalini %1, kalp yetmezliği (HF) riskini %1.5, felç riskini %1.5 ve ölüm oranını ise %2 oranında artırıyor,” diyerek Özkan, şöyle devam etti:

“Aynı zamanda, kaybedilen 1-4 diş bile bu riskleri belirgin şekilde artırabiliyorken, 5 ya da daha fazla dişin kaybı tehlikeyi kat kat artırıyor. İstatistiklerden çok daha fazlası: Ağızda başlamış sessiz bir yıkım, sonuçta kalp sağlığınıza kadar uzanabiliyor.”

Prof. Dr. Özkan, “Bugün bir diş kaybını yalnızca implant ile telafi etmek yetersiz. Sağlıklı dişlerin korunması ve çekilmeden kurtarılması, yaşam kalitesini artırmak ve yaşam süresini uzatmak için kritik bir konu. Her eksik diş, bedenin tüm sisteminde hassas dengesizliklere neden olur. Kalp, böbrek ve beyin hepsi etkilenir,” dedi. Bu nedenle ‘dişi çekmeden kurtarma’ uygulamaları, sadece bir diş değil, bir hayatı kurtarma çabası anlamına geliyor. Diş eksikliğinin domino etkisi; her diş, bir organ gibi düşünülmeli. Eksik diş, çevresindeki dişleri de etkileyerek, boşalmanın oluşturduğu dengesizlikler üzerinden büyüyen bir problemi beraberinde getiriyor.”

Özkan, vücudun tamamen bir bütün olduğunu ve diş kaybının yalnızca çene kemiğini değil, kalp sağlığını da tehlikeye atabileceğini belirtti. “Diş eti kanaması kalbiniz için bir alarmdır. Periodontitis (kronik diş eti hastalığı) yalnızca ağız sağlığını değil, kalp sağlığını da tehdit eden ciddi bir durumdur. Aksi halde, diş eti iltihabı kalp kapakçıklarında ölümcül enfeksiyonlara yol açabilir,” diye ifade etti.

Bu sağlık sorunlarının önüne geçmek için Özkan’ın önerdiği 6 kritik yöntem ise şöyle:

“Dişi çekmek yerine, onu yaşatmak için gereken en son tekniklerle canlandırmak gereklidir. Minividalı anatomik dolgu, kanal tedavisi, kanal yenileme, apikal rezeksiyon, hemiseksiyon, reimplantasyon gibi yöntemlerle dişi kaybetmemek önemlidir. Ayrıca kalp krizi riskini azaltmak için bu tedavi yöntemlerine yönelmek esastır,” vurgusu yaptı. “Bugün çıkarma kararı aldığınız bir diş bile, bu yöntemlerle korunabilir. Çünkü her sağlıklı diş, vücutla mükemmel bir uyum içerisindedir. Onun görevini en iyi implant bile yeterince dolduramaz. Lazerle dikişsiz implant, kalbe dost bir çözüm sunacaktır. Diş kaybı sonrası çene kemiğinin erimesi ve diş eti çekilmesi hızlı bir şekilde baş gösterir ve implant yapılacak alan kaybolabilir. İlk 45 gün bu açıdan kritik bir dönemdir. ‘Diş çekimi sonrası kaybedilecek zaman, çene kemiği erimesi demektir.’ Çene kemiği erimesi, sistemik hastalıkların önünü açar; kalp, bu yükü taşımakta zorlanır.” Lazerle dikişsiz implant uygulamaları, sizlere iltihap riskini azaltarak, kalbe dost bir tedavi imkanı sağlar. Bu tedavi, özellikle kalp rahatsızlığı bulunan bireyler için altın standart olarak nitelendirilebilir. Dişlerinizi koruyarak kalbinizi de güvence altına alın. Diş eksikliğine gereken önemi vermemek, kalp sağlığınızı tehlikeye atmak anlamına geliyor. Her kaybedilen diş, vücudun kalp sistemine ekstra yük getiriyor. Bugün ihmal edilen her boşluk, yarın acil servis kapısını çaldırabilir. “Aynaya her baktığınızda eksik bir diş görmek, sadece estetik kaybı değil, aynı zamanda sağlığınızdan, yaşam kalitenizden ve belki de ömrünüzden bir şeyler kaybettiğinizi gösteriyor” dedi.

“`

Related Posts

Bebeği karnında öldü; ihmal iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu

Bebeği karnında öldü; ihmal iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu

Cam şişelerdeki tehlike açığa çıktı: İşte yıllardır bilmediğimiz gizli gerçek

Fransa Gıda Güvenliği Ajansı’nın yayımladığı yeni araştırmaya göre, cam şişelerdeki içecekler, plastik şişelere kıyasla 5 ila 50 kat daha fazla mikroplastik içeriyor. Araştırma, bu mikroplastiklerin kaynağının cam şişe değil, metal kapaklardaki boyalar olduğuna dikkat çekiyor.

Uzmanı açıkladı: Lenfödem mi selülit mi?

Lenfödemin ilerleyen aşamalarında hastalarda hareket zorluğu ve yaralar içinde kalan kollar ve bacakların görebildiğine dikkat çeken Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Deniz Çevirme, “Lenfödem sinsi-ilerleyici, kronikleşen ve ileri evrelerde tedavi edilmesi zorlaşan bir hastalıktır. İşte bu nedenle erken evrede tanınması çok önemlidir” dedi.

Soğuk kahveye dikkat! Her bir bardak için fazladan tüketin

Beslenme uzmanları, sıcak havalarda artan sıvı kaybına karşı su tüketiminin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Diyetisyen Asya Naz Al, yaz aylarında günde en az 2,5-3 litre su içilmesi gerektiğini vurguladı.

Sağlık Bakanlığı’ndan yeni program: ‘Sağlıklı Yaşlanma’

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmak ve yaşlanırken sağlıklı kalabilmelerini desteklemek amacıyla “Sağlıklı Yaşlanma” programını hayata geçireceklerini belirtti.

Barilla Makarnada Kurşun Saptandı

Barilla Makarnada kurşun saptandı. Avrupa’da İtalyan makarna üreticisi Barilla’nın ürünleri toplatılmaya başlandı.