Ertuğrul Özkök: Yaşar Kemal’in Türklerde ve Kürtlerde duyduğu en güzel kadın sesi kimdi

Ertuğrul Özkök | Zamanın Ruhu 

28 Şubat 2015…

Dün gibi hatırlıyorum.

Ahmet Güneştekin aradı ve “Yaşar Abi’yi kaybettik” dedi…

Hemen hastaneye gittim.

Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Baban ve Ahmet Güneştekin oradaydı.

Büyük yazarımız yoğun bakımdaydı ve şuuru tamamen kapanmıştı.

Ölüm döşeğinde 10 saatlik bir müzik playlisti

Güneştekin onun en sevdiği müzik parçalarından 10 saatlik bir liste hazırlamıştı.

En sevdiği müzisyenler olan Bach, Vivaldi, Rojda, Neşet Ertaş ve Dengbej’lerden oluşan bir playlisti bu.

Son günlerinde başında hep o müzikler çalıyordu…

Şuuru tamamen kapanmıştı ama doktorların söylediğine göre müziğe tepki veriyordu….

Ölümünün dokuzuncu yılında bir anma yemeği 

Geçen Çarşamba akşamı Yaşar Kemal’in ölümünün 9’uncu yılıydı.

Ahmet Güneştekin atölyesinde onun için bir anma yemeği düzenledi.

Büyük yazarımız hayatın son yıllarında o atölyeye sık sık gelir ve Güneştekin’in çalışmasını izlerdi.

Arada bir kendisi de renkli çizimler yaparmış.

En sevdiği renk maviymiş… 

Şu ana kadar Türklerde ve Kürtlerde duyduğum en güzel kadın sesi bu 

Rengarenk tablolar arasına 8-10 masa kurulmuştu.

Yemekten önce  Güneştekin’in hazırladığı bir Yaşar Kemal belgeselini seyrettik.

Çok farklı bir tasarımla hazırlanmıştı.

Yaşar Kemal’in hayatı ve düşüncesi, renklerle anlatılıyordu.

Onun bugüne kadar hiç görmediğim çok güzel fotoğraflarını gördük belgeselde.

Bazı sahneleri çok etkileyiciydi.

Mesela Güneştekin’in kullandığı araba ile bir Anadolu şehrinde giderken Rojda’nın bir şarkısını dinliyorlardı.

Güneştekin “Nasıl buldun sesini” diyor…

Yaşar Kemal’in cevabı şu oluyor:

 “Şu ana kadar Türklerde ve Kürtlerde duyduğum en güzel kadın sesi bu…”

Yaşar Kemal gömülürken Zülfü Livaneli’nin söylediği şarkı 

Belgeselin sonunda Yaşar Kemal’in cenazesine ait görüntüler de vardı.

Çok kalabalık bir cenaze.

Toprağa verilirken mezarın başında Ayşe Baban, Ahmet Güneştekin ve Zülfü Livaneli’yi görüyoruz.


Yaşar Kemal defnedilirken Ayşe Baban, Ahmet Güneştekin ve Zülfü Livaneli

Livaneli kısa bir Türkçe şarkı söylüyor.

Sözleri şöyle; 

“Bize İnce Memet derler

Zalım beylerden dolayı

Sana Yaşar Kemal derler

Zalım Beylerden dolayı…”

Sonra Adnan Yücel’in “Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek” adlı şiirini Haydar Ertem okuyor…

Cenazedeki bu görüntüleri ilk defa görüyorum.

Rojda ile Kubat’ın Türkçe-Kürtçe düeti 

Geceye Rojda da davetliydi.

Bir de Kubat vardı.

Kubat çok güzel Türkçe türküler söyledi.

Rojda da Kürtçe türküler.

Sonra birlikte düet yaptılar…

Rojda Kürtçe söylerken, Kubat da Türkçe söylüyordu. 

Türkçe bir şarkıyı da söylediler birlikte.


Rojda ve Kubat, Yaşar Kemal’i anma yemeğinde düet yapıyor 

Kültür Bakanı, Berlin Turizm Fuarı’na hangi Türk şefi götürüyor?

Yemekleri son günlerin parlayan restoranı Seraf yapmıştı.

Seraf’ın sahibi Doğan Yıldırım ve geçenlerde hakkında New York Times’da çok güzel bir yazı çıkan şefi Sinem Özler de oradaydı.

Tabii ki onun bana göre iki Michelin yıldızlık imza yemeği olan yoğurtlu içli köfte de vardı menüde.

Bu arada Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un önümüzdeki günlerde Berlin’de açılacak turizm fuarına, Türk yemeklerini tanıtmak için Sinem Özler’i de davet ettiğini öğrendim.

Bence çok yerinde bir karar.


Șef Sinem Özler, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile konuşuyor

Gecenin siyasi haberi: Seçim kampanyasında İmamoğlu’nu en sevindiren gelişme ne olmuş?

Tabii ki gecenin en star konuğu İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’ydu.

Seçim kampanyasının başından beri onu ilk defa görüyorum.

Uzun bir seçim çalışması günün sonunda gelmişti.

Siyasetçiliğin ne kadar zor bir şey olduğunu bir kere daha anladım.

Seçim kampanyasından memnun.

“En çok dikkatimi çeken, gittiğim yerlerde beni dinlemeye gelen insanlar arasında başörtülü kadınların sayısının fazlalığı. Bu da beni çok sevindiriyor” diyor.


İBB Başkanı İmamoğlu, Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban ile konuşuyor 

En merak ettiğim ilçeyi sordum: Üsküdar’da ne olur?

Bir sosyolog olarak seçim sonucunu en merakla beklediğim ilçelerden biri Üsküdar.

Geçmişte hep muhafazakar olarak bilinen bu ilçede büyük bir sosyal değişim var.

Burada 2017 referandumunda ‘hayır’ oyu çıkmıştı.

İmamoğlu “Üsküdar’ı kazanacağız inşallah” diyor.

Fatih’e niye arkeoloji ve tarih uzmanı bir aday gösterildi?

Bu arada en önem verdiği ilçelerden birinin Fatih olduğunu söylüyor.

Orası tarihi açıdan İstanbul’un en değerli yerlerinden biri diyor.

“O nedenle Fatih’te CHP’nin belediye başkan adayının Mahir Polat olmasını çok önemsiyorum. Çünkü Fatih’i en iyi bilen insanlardan biridir. Mahalle mahalle, sokak sokak, bina bina bilir orayı. Her sokakta hangi tarihin hangi sanat eserinin bulunduğunu en iyi bilen insandır. Kazanırsa Fatih’e çok değer katacağına çok inanıyorum.”

Mahir Polat İBB’de Genel Sekreter Yardımcılığı gibi çok önemli görevdeydi.

Erzincan doğumlu. İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümünden mezun. 

Ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi’nin mimarlık tarihinde yüksek lisans programına da katıldı.

Yani Fatih’in hem kültür hem mimari bakımından ne anlama geldiğini çok iyi bilen biri.

Büyükada’da Ediz Hun’un evinde onu şaşırtan koleksiyon 

Yemekte Ekrem İmamoğlu ile aynı masadaydım.

Bu arada ilginç bir şey anlattı.

Bir iki yıl önce Büyükada’da Ediz Hun’un evine gitmiş.

“Evde beni hayretler içinde bırakan bir şey vardı. 3bin 500’ü aşkın kaktüs vardı evde. 2 bin 950 ayrı tür kaktüsmüş.“


Ediz Hun, Büyükada’daki evinde yetiştirdiği kaktüslerden birini gösteriyor

Gecenin haberi: Caddebostan’da Türkiye’nin ilk kaktüs müzesi 

Ediz Hun ayrıca “Türkiye Kaktüs Derneği’nin” kurucusuymuş.

Onu görünce Büyükada’da bir kaktüs müzesi kurmak istemiş ancak uygun yer bulamışlar.

Ama Yaşar Kemal gecesinde projesini anlattı.

Caddebostan’da sahile bir kaktüs müzesi kuruyormuş.

Yemekteki gazetecilerle A330 tarzı toplu fotoğraf 

Benim için davetin bir güzel yanı da gazeteci arkadaşlarımla görüşme imkanı bulmamdı.

Yemekte şu gazeteciler vardı:

Vahap Munyar, İsmet Berkan, Tahir Özyurtseven, İsmail Küçükkaya, İsmail Saymaz, Akif Beki, Derya Sazak, Yavuz Oğhan…

Artık böyle bir araya geldiğimizde hep bir hatıra fotoğrafı çektiriyoruz.

Aramızda “Bu da bizim A330 pozumuz” şakası yaptık.


Yaşar Kemal’i anma yemeğine katılan gazeteciler Vahap Munyar, Ertuğrul Özkök, İsmet Berkan, Tahir Özyurtseven, İsmail Küçükkaya, İsmail Saymaz, Akif Beki, Derya Sazak, Yavuz Oğhan ve geceyi tertip eden Ahmet Güneştekin ile Yaşar Kemal’in torunu Ali Gökçeli 

Yaşar Kemal’in torunu da karede 

Tabii karede Cumhurbaşkanı olmadığı için herkes rahatça poz verdi.

Karede gazeteciler dışında iki kişi vardı. 

Biri gecenin ev sahibi Ahmet Güneştekin’di. 

Öteki ise çoğumuzun orada tanıştığı Yaşar Kemal’in torunu Ali Gökçeli’ydi.  

Gecenin kapanışını Rojda ile Kubat düet yaptı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir