Kalp kapak hastalıklarında risk yaşla artıyor, erken müdahale hayat kurtarıyor

Kalp Kapak Hastalıkları ve Tedavisi Hakkında Profesyonel Bilgiler

Kalp sağlığı açısından son derece önemli olan kalp kapak hastalıkları, genellikle mitral ve aort kapak bozuklukları olarak karşımıza çıkmaktadır. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri’nde görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir’e göre, kalp kapak hastalıklarının cinsiyete ve yaşa bağlı olarak şekil ve şiddetinde farklılıklar görülebilmektedir.

‘Belirtiler Farklı Sorunlara Bağlı Olarak Göz Ardı Edilebiliyor!’

Hastalarda yorgunluk ve nefes darlığı gibi belirtilerin farklı sorunlarla ilişkilendirilebileceğini vurgulayan Prof. Dr. İsbir, belirtilerin göz ardı edilmesinin erken teşhisi engelleyebileceğini, bu durumunda hastalığın ilerleyerek ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. Hastalığın ileri evrelerinde kalp kasını zayıflatarak kalp yetersizliğine yol açabileceğini ekledi.

‘Her Hastanın Ameliyat Olması Gerekmez!’

İlaç tedavisinin hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceğini ancak yapısal bozuklukları düzeltemeyeceğini söyleyen Prof. Dr. İsbir, her hastanın ameliyat olması gerektiği gibi bir kural olmadığını belirtti. Kapak bozukluğunun kalp fonksiyonlarını etkilediği durumlarda özellikle nefes darlığı ve ritim bozukluğu varsa cerrahi müdahalenin gerekliliğini vurguladı.

‘Ritim Bozukluğunda Zaman Kaybetmeyin!’

Hastalarda düzenli takip ve erken müdahalenin önemine değinen Prof. Dr. İsbir, kalp kasılma gücünün azalması, kalp boyutlarının büyümesi veya ritim bozukluklarının başlaması durumunda cerrahi müdahalenin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Erken müdahalenin ameliyatın başarı şansını artırabileceğini ekledi.

‘Cerrahide Güvenli Yöntem Seçimi Önemli!’

Açık kalp ameliyatının klasik yöntem olduğunu belirten Prof. Dr. İsbir, teknolojik gelişmeler sayesinde uygun hastalarda minimal invaziv ve robotik yöntemlerle operasyon yapılabildiğini aktardı. Hasta için en güvenli yöntemin seçilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

Biyolojik kapakların kan sulandırıcı gerektirmediği için tercih edildiğini ancak ömürlerinin sınırlı olduğunu belirten Prof. Dr. İsbir, mekanik kapakların genç hastalarda tercih edildiğini ancak ömür boyu kan sulandırıcı ilaç gerektirdiğini ifade etti.

‘Yaşam Boyu Tedavi Algoritması Uygulanıyor!’

Kalp kapak hastalıklarının tedavisinde yaşam boyu tedavi adı verilen bir algoritmanın uygulandığını belirten Prof. Dr. İsbir, hastaların özelliklerine göre tedavi planlamalarının yapıldığını aktardı.

‘Ameliyat Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler!’

Ameliyat sonrası enfeksiyon ve düzenli ilaç kullanımının önemine değinen Prof. Dr. İsbir, mekanik kapak kullanılan hastalarda kan sulandırıcı tedavinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Enfeksiyonun diğer önemli bir faktör olduğunu ve hastaların bu konuda kendilerini korumaları gerektiğini ekledi.

Related Posts

Ömrü uzatmak için artık kadavralar devrede: Sağlıkta yeni aşama Antalya’da başladı

İleri yaştaki organlar artık kaderine terk edilmeyecek. Türkiye’de organ bağışı yetersizliği yüzünden her yıl binlerce hasta hayat kurtaran nakil fırsatını kaçırırken, Akdeniz Üniversitesi bu çıkmazı tersine çevirecek kritik bir adım attı.

Yumurtalık Rezervi Kaç Olmalı?

Yumurtalık Rezervinde Azalma Genç Kadınlarda da Artıyor! Uzmanlar, genç yaşlarda da yumurtalık rezerv düşüşünün görüldüğü uyarısında bulundu.

Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var? Nedeni en yaygın hastalık olabilir

Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç, kuru gözün nedenlerini ve kişiye özel tedavi yöntemlerini anlattı.

Diş eksikliği kalp krizi riskini nasıl artırıyor?

Uzman Diş Hekimi Ağız Diş Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Kalp krizi geçirme riskinizi sadece kalp değil, ağzınızda eksik olan dişleriniz de belirliyor” dedi.

Bebeği karnında öldü; ihmal iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu

Bebeği karnında öldü; ihmal iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu

Cam şişelerdeki tehlike açığa çıktı: İşte yıllardır bilmediğimiz gizli gerçek

Fransa Gıda Güvenliği Ajansı’nın yayımladığı yeni araştırmaya göre, cam şişelerdeki içecekler, plastik şişelere kıyasla 5 ila 50 kat daha fazla mikroplastik içeriyor. Araştırma, bu mikroplastiklerin kaynağının cam şişe değil, metal kapaklardaki boyalar olduğuna dikkat çekiyor.